İktibas; genel anlamda kelam-ı kibar türünden seçkin ifadeleri alıp nakletmek, özellikle de ayetten, hadisten alınan bir parça ile sözü tezyin ve manayı teyit etmektir. Sözlerin en güzeli Kur’an ve en güzel konuşan insan Hz. Muhammed’dir (a.s.m). Bu noktadan, ayet ve hadîsten alınan parça, halının ortasındaki merkezî nakış gibi söze güzellik katar. Mesela Mehmet Âkif,
“Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?
Olmaz ya tabii, biri hayvan, biri insan…”1
derken Zümer Suresi dokuzuncu ayetten iktibasta bulunur.
Said Nursi “Ye’se karşı ‘Lâ taknetû’ kılıcını kullanınız”2 cümlesinde, “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz”3 ayetini iktibas etmiştir.
Hümayi ise, bir hadis-i kutsiden iktibasta bulunduğu şiirinde şöyle der:
“Bu kadar cürm ü seyyiatımla,
Rahmet ümidimin budur sebebi:
Ki buyurmuş Hüdây-ı Azze ve Celle:
‘Sebekat rahmetî alâ ğadabî.”
Yani, günahlarım çok olmakla beraber, Azîz ve Celîl olan Allah’tan rahmet ümit ediyorum. Çünkü “Rahmetim gazabıma galip gelmiştir”4 buyurmuştur.
İktibas, kişinin sözüne kuvvet katar, davasını delillendirir, konunun daha iyi anlaşılmasına vesile olur. Sözgelimi sağlık konusunda konuşma yapan biri, sözlerinin başında Kanunî Sultan Süleyman’ın şu beytini iktibas etse veya sözlerini bununla bitirse, güzel bir etkiyi yakalamış olur:
“Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi.
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”5
1 Ersoy, Safahat, s. 211
2 Nursî, Münazarat, s. 136.
3 Zümer, 35.
4 İktibas edilen, bir hadis-i kudsidir. Aclûnî, Keşfu’l-Hafa, I, 227 ve 448.
5 Kabaklı, Türk Edebiyatı, II, 637
