Toplumun ıslahında ferdi mes’uliyet

Toplumun ıslahı tavandan tabana mı, yoksa tabandan tavana mı olmalıdır?” sorusu, tarih boyunca pek çok insanı meşgul etmiştir. Her iki şeklin toplum ıslahında önemi ortada olmakla beraber, “tabandan tavana” bir ıslah hareketinin daha isabetli olacağı kanaatindeyiz. Altyapının uygun olmadığı bir toplumda, “tavandan tabana” ıslah hareketleri, genelde baskıcı ve dayatmacı bir karakter arzeder. Bu ise, insan tabiatına aykırıdır. Fertlerin eğitimi neticesi toplumun seviyesinin yükselmesiyle, seviyeli bir elit tabaka zaten meydana gelecektir. Bunu, sütten kaymak elde etmeye benzetebiliriz. Şöyle ki:

Kaymak elde etmek için önce kazana süt sağılır. Kazan dolduğunda ateşe bırakılır. Kaynama noktasına gelinceye kadar sütte bir hareketlilik görülmez. Belli bir miktar kaynadıktan sonra ise, artık kaymak hazırdır. İşte, seviyeli idarecilerin toplumdan süzülmesi böyle olacaktır.

“Ey iman edenler! Siz kendinize bakın! Siz hidayette olduktan sonra, başkasının dalaleti size zarar vermez.”1 ayeti, işe fertten başlama noktasında bize ışık tutar. Zira “nefsini ıslah edemeyen başkasını ıslah edemez.”2 Kendini düzeltmeyen, başkasını düzeltemez.

İnsan başıboş bırakılmış, şu dünyaya salıverilmiş olmayıp, “sizi boşuna yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?”3 ayetinin hükmünce, sorumlu bir varlıktır. “Kiramen Kâtibin” denilen melekler tarafından büyük küçük her yaptığı kaydedilmektedir. “Bu Kur’an’ı şayet bir dağa indirseydik, sen o dağı Allah’ın haşyetinden ürpermiş, parçalanmış görürdün”4 ayeti, her insanın omzundaki mes’uliyet yükünün ağırlığını gösterir.

Dünyayı bir misafirhane, kendini de bu misafirhanede aziz bir misafir gören her insan, “ben başıboş değilim, sorumlu bir varlığım” diyerek üzerine düşen görevleri yapmaya çalışır. Toplum içinde problem çıkarmaz, problemleri çözmeye gayret eder. Kendine, ailesine, çevresine, milletine ve hatta bütün insanlığa karşı görevlerini hakkıyla yerine getirir. Sorumluluğunu hisseden fertlerden meydana gelen bir toplum ise, güçlüdür, kuvvetlidir.

1 Maide, 105

2 Nursi, Sözler, s. 250

3 Mü’minun, 115

4 Haşir, 21

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir