Teşbih

“Durmuş saat gibiydi durup geçmeyen zaman.” 1

Yahya Kemal

Teşbih, zayıf bir şeyi kuvvetli bir şeye benzetmektir. Mesela, “Mehmetçik, cesaret ve kahramanlıkta arslan gibidir” cüm­lesi, bir teşbihtir. Bu cümlede, teşbihin dört esası da vardır. Şöyle ki:

Mehmetçik: Benzeyen (müşebbeh).

Cesaret ve kahramanlıkta: Benzeme ciheti (vech-i şe­beh).

Arslan: Benzetilen (müşebbehün bih).

Gibidir: Benzetme edatı (edat-ı teşbih).

Bazen, benzetme edatı ve benzeme ciheti zikredil­mez. O zaman teşbih, teşbih-i beliğ olur. Mesela “Mehmetçik as­landır” cümlesi, beliğ bir teşbihtir.

Bazen de benzeme ciheti söylenmez. O zaman teş­bih, teş­bih-i mürsel olur. Mesela, Hz. Peygamber’in “Ümmetimin âlimleri, Benî İsrail’in peygamberleri gi­bi­dir”2 ifadesi, mürsel bir teşbihtir. Burada vech- i şe­beh, risalet değil, tebliğdir. Yani nice İslâm âlimleri, sanki bir peygamber gibi, dinin hakikatlerini diğer in­sanlara anlatmıştır.

Kur’an- ı Kerim’de pek çok teşbih örnekleri vardır. Mesela:

Onlara ne oluyor ki bir öğüt olan Kur’an’dan yüz çeviri­yorlar?

Sanki onlar, aslandan kaçan yaban eşek­leri…”3

Kendilerine Tevrat verilip de sonra ona göre ya­şa­ma­yanların hâli, kitap yüklü merkebin hâli gibi­dir.”4

Oruçtan bahseden ayetlerde, sahurla ilgili olarak şöyle denir:

Fecir vakti beyaz iplik siyah iplikten ayrı­lıncaya ka­dar yiyin, için.”5

Sahabilerden Adiy Bin Hatem, elinde siyah ve beyaz iki iplikle Hz. Peygamberin yanına gelir ve “Yâ Rasulallah der, bunlar birbirinden ayrılıncaya kadar ben yiyorum, içi­yorum.”

Hz. Peygamber şöyle mukabelede bulunur: “Hayır, durum senin anladığın gibi değil. Siyah iplik gecenin siyahlığı, beyaz iplik gündüzün beyazlığı anlamın­dadır.”6

Görüldüğü gibi, ayette beliğ bir teşbih vardır.

1 Beyatlı, Kendi Gök Kubbemiz, s. 110

2 Aclûnî, Keşfu’l-Hafa, II, 64.

3 Müddesir, 50.

4 Cum’a, 5.

5 Bakara, 187.

6 Buhâri, Tefsir, 2/28; Müslim, Sıyam, 33; Ebu Davud, Savm, 17

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir