İnsan, meramını uzun cümlelerle anlatabildiği gibi, kısa cümlelerle de anlatabilir, hatta zaman zaman tek heceli kelimelerle de… Tek bir hece, bazan uzun bir makaleden daha çok şeyler söyler. “Ah, oh, öff, hımm, ıhh, vay, eee, ooo, vah” gibi heceler bunlardan bazılarıdır.
Kur’an-ı Kerimde anne-baba hakları anlatılırken, evlâda şu talimat da verilir:
“Onlara ‘öff’ bile deme!”1
“Öff” ifadesi, “bıktım sizden, nedir sizden çektiğim, artık sıkılmaya başladım” gibi manaları ifade eder.2
“Ah!” ifadesi, kişinin iç dünyasındaki ızdırabın bir tercümanıdır.
“Oh” ifadesi, sürûr ve memnuniyet ifadesidir. “Ohh, dünya varmış!” cümlesinde olduğu gibi, daha çok sıkıntılı bir durumdan kurtulunca söylenir.
“Hımm” ifadesi, düşünceli tavırların göstergesidir.
“Ihh” ifadesi, iç dünyamızda meydana gelen sıkıntılara işaret eder, daha çok bir iç geçirme ile beraber çıkar.
“Vay!” ifadesi, daha çok hayret ve şaşkınlık alâmeti olarak söylenir. “Vay be, demek öyle!” cümlesinde olduğu gibi…
“Eee” ifadesi, muhatabı dinlemek istediğimiz gösterir. “Eee, daha neler oldu, anlat bakalım” cümlesinde olduğu gibi…
Bazan vurguya göre, sabrımızın taşmak üzere olduğuna delâlet eder: “Eee, yetti be…”
“OO” ifadesi, sürpriz bir durumla karşılaştığımızda çıkardığımız bir sestir. Mesela “OO, kimleri görüyorum!” deriz.
“Vah!” ifadesi, üzüntümüzü yansıtır. “Vah vah! Genç yaşta öldü zavallı!” cümlesinde olduğu gibi…
“Hey!” ifadesi seslenmek için kullanılır. Mesela şöyle deriz: “Heyy, beni duyuyor musun?”
1 İsra, 23
2 Beydâvî, I, 568
