Din ve Mâbed

Mâbed, ibâdet edilen yer anlamındadır. Kilise, havra gibi yerler birer mâbed olduğu gibi, câmi ve mescidler de birer mâbeddir.

Ey Âdemoğulları! Her mescid yanında zinetinizi tutunuz” (A’raf, 31) âyeti;

-Tavaf ve namazda setr-i avrete riâyet,

-Namazda safların intizamı, mescide giriş çıkış, oturuş ve duruşta edep ve haya, vakar ve sekinet lüzümunu bildirdiği gibi, şöyle ince bir mânâya da işaret eder:

Bir İslâm beldesinin estetik açısından tanzimat ve teşkilâtında, mescit ve mescit civarları en güzel mevkileri ve zinet merkezi noktaları yapılmalıdır.” (III, 2152–2153)

Ecdadımızın uygulamalarında bu böyle olmuş, camiler külliye şeklinde inşa edilmiş, gâyet zarif bir şekilde çevre düzenlemesi yapılmıştır. Bu noktayı nazara almayanlar, üstteki âyeti bir de bu anlamıyla değerlendirmelidirler.

Bununla beraber, mescidlerin asıl zineti, ibâdet ile mamuriyeti ve ona alâkadar olan insanların hal ve tavırlarıdır.” (III, 2153)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir