Ne söylerler ne bir haber verirler.

Kabir, şu dünya hayatının hemen yanı başıdır. Dünya günlerini tamamlayanlar, hayatlarında kabir de denilen yeni bir merhaleyi yaşarlar. Geride kalanlar için ise, -Yunus Emre’nin alttaki şiirde anlattığı gibi- kabir pek çok ibret dersleri verir. Bu derslerden herhalde en önemlisi, dünyanın faniliğidir:

Yalancı dünyaya konup göçenler,
Ne söylerler ne bir haber verirler.
Üzerinde türlü otlar bitenler,
Ne söylerler ne bir haber verirler.

Kiminin başında biter ağaçlar.
Kiminin başında sararır otlar.
Kimi masum, kimi güzel yiğitler,
Ne söylerler ne bir haber verirler.

Toprağa gark olmuş nazik tenleri,
Söylemeden kalmış tatlı dilleri.
Gelin, duadan unutman bunları,
Ne söylerler ne bir haber verirler.

Kimisi dördünde kimi beşinde.
Kimisinin tacı yoktur başında.
Kimi altı, kimi yedi yaşında.
Ne söylerler ne bir haber verirler.

Yunus der ki; gör takdirin işleri,
Dökülmüştür kirpikleri kaşları.
Başları ucunda hece taşları,
Ne söylerler ne bir haber verirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir