Müçtehit imamların bazı içtihatları

Asr-ı saadetten bu içtihat örneklerinden sonra, müçtehit imamların bazı içtihatlarına bakalım:

1- Abdestle ilgili ayette geçen “başınıza meshedin”1 ifadesi farklı şekillerde yorumlanmıştır. İmam-ı Şafii, ‘mesh’ manasını tahakkuk ettirecek en az miktarla vücubun eda edileceğini söyler. İmam-ı Malik, başın tamamının meshedilmesi görüşündedir. İmam-ı Azam ise, başın dörtte birinin meshedilmesi içtihadında bulunur. Ayetin ifadesi, bu tür farklı yorumlara müsaittir.2

Keza, abdesti anlatan ayette belirtilen fiillerin atıf vavıyla gelmesi farklı iki anlayışa sebep olmuştur. İmam-ı Şafii, bu fiillerin atfedilmesinden tertibin vücübunu anlamış, yani abdest fiillerinin sırasıyla yapılması gerektiğini söylemiş, diğer mezhep imamları ise tertibi sünnet veya müstehap olarak görmüşlerdir.3

Bediüzzaman’a göre, fıkhî mezheplerin ihtilafı, “Sahib-i şeriatın gösterdiği nazarî düsturların tarz-ı tefehhümünden ileri gelmiştir.”4 Yani, bazı ayet ve hadislerin yorumundaki farklılık, fıkhî mezhepleri ortaya çıkarmıştır. Mesela, bir baba çocuklarına “benim için fasulye, pilav ve bir de içecek bir şey getirin” dese, işin ayrıntılarında farklılıklar söz konusudur. Mesela fasulye yaş veya kuru olabileceği gibi, pilav da pirinç veya bulgur olabilir. Hele “içecek bir şey” ifadesi daha ziyade yoruma açıktır. Bu ifadeden hareketle su, ayran, limonata gibi herhangi bir içecek getirilebilir. İşte bunun gibi, yoruma açık ayet ve hadislerin anlaşılmasında müçtehitlerin anlayış farklılığı mezhep farklıklarına sebep olmuştur.

2- Hz. Peygamber “Fatiha’sız namaz olmaz” der.5 İmam-ı Şafii, bu hadise dayanarak cemaatle namazda imam ardında Fatiha suresi okunması gerektiğini söyler. İmam-ı Azam ise, “imamın kıraati cemaatin kıraatidir” gibi rivayetlerden hareketle, imam ardında cemaatin okumaması içtihadında bulunur.6

3- Teyemmümle ilgili ayette geçen “…veya kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız, temiz bir toprakla teyemmüm edin”7 ifadesi farklı iki şekilde anlaşılmıştır. İmam-ı Azam, ayetteki “kadınlara dokunmak” ifadesinin cinsel ilişkiden kinaye olduğunu söyler. İmam-ı Şafii ise, ibareyi zahire hamledip, elle dokunmak olarak değerlendirir. İmam-ı Şafii, “lafız hakikat ve mecaz arasında ortada olursa ve mecaza delil yoksa hakikate hamledilir” esasını nazara alır. İmam-ı Azam ise, “bir lafzın mecaz kullanımı çok olduğunda hakikatten ziyade mecaza delalet eder” esasından yola çıkar.8

Buna göre, yabancı bir kadına el değmesi, Hanefi mezhebinde abdesti bozmazken, Şafii mezhebinde bozmaktadır.

1 Maide, 6

2 Abdullah Bin Muhammed Mevsılî, İhtiyar li Ta’lili’l-Muhtar, Çağrı Yay. İst. 1980, I, 7

3 İbn Rüşd, Bidayetu’l-Müçtehid Nihayetu’l-Muktesid, Daru Marife, Beyrut, 1988, I, 17

4 Said Nursi, Mektubat, Envar Neşriyat, İst. 2002, s. 435

5 Tirmizi, Mevakit, 69

6 Mevsılî, I, 50

7 Nisa, 43 ve Maide, 6

8 İbn Rüşd, I, 37-38

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir