Kur’an bizim hayatımızı tanzim eder,
daha da önemlisi bizi gayba muhatap yapar.
İçinde yaşadığımız şehâdet âleminde gaybın bir dili hükmünde olan Kur’an-ı Kerim, pek çok gaybî haberleri ihtiva etmektedir. O, sadece görülen âlemin kanunlarını tanzim eden bir kitap değil; aynı zamanda gaybın sırlarını söyleyen; bakışları görülmeyen âleme çeviren bir kitaptır. Kur’an âyetleri, hâlde yaşayan insanlara, geçmişin derelerini ve geleceğin dağlarını göstermektedir. Özellikle; Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahirete iman meselelerini ders vererek âlemimizi genişletmekte ve nurlandırmaktadır. Bu cihetten bakıldığında Kur’an âyetleri, gayb âlemine çevrilmiş bir projektör gibidir. Salt akla karanlık görünen bu âlem, vahyin ışığıyla aydınlanmaktadır.
Bu bölümde, Kur’an’ın geçmişten ve gelecekten haber vermesi, iman esaslarını bildirmesi ve kevnî hakikatleri sunuşu ele alınacaktır.
Kur’anın gaybtan verdiği haberlerin kısımlarını şu şekilde özetleyebiliriz:
1- Geçmişten haber vermesi.
2- Gelecekten haber vermesi.
3- Allah’ı zat, sıfat, isim ve fiilleriyle tanıtması.
4- Kâinatın sırlarını anlatması.
5- Ahiretin haberlerini anlatması.
Bütün bunlardan verilen haberler, hemen her insanı ilgilendirir. Çünkü insanın tabiatında zamanın her üç boyutuyla da kuvvetli bir alaka vardır. Her ne kadar pek çok insan sadece içinde bulunduğu anın dar boyutunda sıkışıp kalmışsa da, aklını kullandığında ezel canibine doğru yönelecek, ebed tarafına doğru uzanacaktır. “Ben kimim ve nerden geldim? Bu âlem nasıl var oldu? Bu varlıkları var eden var mıdır? Varsa niçin var etmiştir? Bu var eden zatın benden istekleri var mıdır?” gibi sorular, düşünmekten müstağni olmadığımız ve olamayacağımız meselelerdendir.