Bu kısmı bitirirken…

Bir sohbetimde Hz. Peygamberin gaybı bilip bilmemesi konusunu ele almıştım. Öz olarak şunu ifade etmiştim: Normal şartlar altında gayb Hz. Peygambere de kapalıdır. O gaybı bilen bir peygamber değil, bazen gaybdan haber alan bir peygamberdir.

Sohbet bittiğinde dinleyenlerden birinin hafif bir itirazı oldu. Muhatabım, Peygamberin gaybı bildiğini düşünüyordu. Aramızda şöyle bir muhavere gerçekleşti:

-Peki Hocam, Hz. Peygamber miraca çıkmadı mı?

-Evet, çıktı.

-Peki, orada her şey kendisine bildirilmedi mi?

-Hayır, bildirilmedi. Miracı anlatan İsra suresinin birinci ayetinde “…Ona ayetlerimizden göstermek için” denilerek bu olayda bazı ayetlerin Peygambere gösterildiği açıkça ifade edilmiştir. Her şeyi bilen Allahtır. “Peygamber gaybı biliyordu” demek Allaha bir iftira olur, Kur’ana bir iftira olur, Peygambere bir iftira olur…

Muhatabım insaflı biriydi, “Hocam, kusura bakmayın, yanlış biliyormuşum” dedi.

Halktan birinin zihninin gayb konusunda net olmaması bir derece makul karşılanabilir. Ama ehl-i ilim diyebileceğimiz akademik unvana sahip nice kimsenin “Peygamber gaybı bilmezdi, dolayısıyla hadis kitaplarında yer alan gelecekle ilgili haberler uydurmadır” demesi makul karşılanamaz.

Bu kısımda nice örneklerini gördüğümüz üzere Hz. Peygamber gelecekle ilgili haberler vermiştir ve bunlar aynen gerçekleşmiştir, gerçekleşmeye de devam etmektedir. Gayb konusunda zihni karışık olan araştırmacılar şu cümleyi söyleyebilseler mesele hallolacaktır:

Hz. Peygamber kendiliğinden gaybı bilmez, ama Ona bildirildiği ölçüde gaybî bilgiye mazhar olur.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir