Hadislerde Teşbih ve Temsil

“Arab’ın en fasih konuşanıyım”1 diyen Hz. Peygamber, ifadelerinde sıkça teşbih ve temsile başvurmuştur. Numune olarak bunlardan bazılarını nakletmek istiyoruz:

“Cennet bahçelerine uğradığınızda istifade edin!

-Cennet bahçeleri nedir ya Rasulallah?

-İlim meclisleri.”2

“Çöplükte biten çiçekten kaçının!

-O nedir ya Rasulallah?

-Kötü nesepten gelen güzel kadın!”3

“Bilir misiniz müflis kimdir?

-Bizde müflis, parası, malı olmayana denir.

-Ümmetimden müflis o kimsedir ki, kıyamet gününe namaz, oruç, zekâtla gelir. Ama şuna sövmüş, buna iftira etmiş, falanın malını yemiş, filanın kanını akıtmış, bir başkasına vurmuştur. Bu adamın hasenelerinden o adamlara verilir. Hesabı bitmeden haseneleri bittiğinde, zulmettiği şahısların hatalarından alınıp bu adamın kefesine konulur. Sonra da cehenneme atılır.”4

“Bana haber verin bakayım! Sizden birinin kapısı önünde bir nehir olsa, orada günde beş defa yıkansa, üzerinde hiç kir kalır mı?

-Kalmaz ya Rasulallah

-İşte beş vakit namaz da böyledir. Allah onunla hataları affeder.”5

“Zekât İslam’ın köprüsüdür”6

“Oruç kalkandır”7

“Ashabım yıldızlar gibidir. Hangisine uysanız yolunuzu bulursunuz.”8

“Ateşin odunu yemesi gibi, haset de haseneleri yer, bitirir.”9

“Ağaçlar içinde yaprağını dökmeyen biri vardır. İşte, mü’minin meseli ona benzer… O hurma ağacıdır.”10

“Ümmetimin âlimleri Beni İsrailin peygamberleri gibidir.”11

“Mü’minler birbirlerine karşı ilgilenmekte, şefkat göstermede bir ceset gibidirler. Cesedin bir azası rahatsız olduğunda diğer azalar uykusuzluk ve ateşin yükselmesi şeklinde etkilenirler.”12

1 Aclûnî, I, 200

2 Tirmizi, Daavat, 82

3 Aclûnî, I, 272

4 Müslim, Birr, 59; Tirmizi, Kıyame, 2

5 Buhari, Mevakit, 6; Müslim, Mesacid, 283; Tirmizi, Edeb, 80

6 Aclûnî, I, 439

7 Buhari, Savm, 2; Müslim, Sıyam, 161; Ebu Davud, Savm, 25

8 Aclûnî, I, 132

9 İbn Mace, Zühd, 22; Ebu Davud, Ebed, 44

10 Tirmizi, Edeb, 79

11 Aclûnî, II, 64. Buradaki benzetme, Allah’ın dinini tebliğ cihetiyledir. Yani Hz. Peygamberden sonra peygamber gelmeyeceğinden, Ondan sonra dini tebliğ görevini âlimler yapacaklardır.

12 Buhari, Edeb, 27; Müslim, Birr, 66

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir