Yunus emre şöyle der.
Nehirler aktı geçti.
Kurudu vakti geçti.
Nice han nice sultan,
Tahtı bıraktı geçti.
Şu dünya penceredir,
Her gelen baktı geçti…
Şu dünya penceresinden daha önceleri başkaları baktılar, şimdi de biz bakıyoruz. Bakmak ayrı, görmek ayrıdır. Asıl marifet, şu varlığı bir kitap gibi okuyabilmek, kâinatın sırlarını görebilmektir.
Namık Kemal, şöyle der:
“Yüksel ki yerin bu yer değildir.
Dünyaya geliş hüner değildir.”1
Demek ki asıl hüner manen ve maddeten yükselmek, insanlık hakikatini elde edebilmektir.
İnsanın kabiliyetleri çekirdeğe benzer. İnsanın mahiyetinde iyilik ve kötülük tohumları beraberce bulunur. İnsan bunların iyilerini geliştirmek ve kötülerini terk etmekle hakiki insan olur.
İnsan ömrü bir nehir gibi akar geçer. Öyle ki diğer âleme gidildiğinde şu dünya hayatı bir gün veya hatta daha az bir zaman dilimi gibi gelir. Hızla akıp giden hayat nehri, diğer âlemde ebedi saadete insanı kavuşturmazsa boşa akıp gitmiş olacaktır.
1 Ahmet Hamdi Tanpınar, Namık Kemal Antolojisi, s. 125
