Sessiz gemi

Sessiz gemi

Yahya Kemal, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin en usta şairlerindendir. Günümüzde şarkı olarak da okunan meşhur “Sessiz gemi” şiirinde edebî tasvirlerle şu dünyadan ayrılmayı anlatır. Şöyle ki:

Artık demir alma günü gelmişse zamandan,

Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;

Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli,

Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,

Bîçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!

Hicranlı hayâtın ne de son mâtemidir bu!

Dünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler;

Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,

Birçok seneler geçti, dönen yok seferinden.1

İnsan, şu dünya hayatında bir yolcuya benzer. Ecel saati geldiğinde hastalık, kaza gibi bir sebeple yolculuğu sona erer. Artık bu kimsenin dünya günleri bitmiş, yeni bir hayat dönemi olan kabir günleri başlamıştır. Geride kalanlar için bu durum hiç de kolay değildir. Ama neylersin, ilahi kadar programa dünyayı fani ve üzerinde yaşayanları da ölüme mahkûm kılmıştır. Ölenin ardından ağlamak bunu geri getirmeyecek, ölen kimse bir daha bu dünya hayatına dönmeyecektir. Ama dert değil, zira hayatı yaratan kudret bunu devam ettirmeye de kadirdir. Dünyayı yaratan diğer âlemi de yaratır. Dünü yaratan yarını getirir. Zaten hayat, bir dün ve bugünden ibarettir. Nitekim Kur’an şöyle bildirir:

Ey iman edenler! Allah’tan korkun! Her nefis, yarın için ne hazırladığına baksın!”2

1 Yahya Kemal, Kendi Gök Kubbemiz, s. 89-90

2 Haşir, 18

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir